2 Kasım 2015 Pazartesi

tekrar uçmak

o kadar uzun zaman oldu ki yazmayalı. nasıl başlarım, nereden tutar çıkarırım içimdeki buruşuk mektupları. deneyeyim mi?

yıllarca aynı yerde iltihaplanan bi sivilceymiş hayatım. içi doldukça canım acımış. o acıdan kaçayım derken iyice büyütmüşüm lanetimi. bi gün, o dev irin fiziksel sınırlarıma dayandı ve karanlık bi giriş katın duvarlarına kustum onu. 

kafesten kurtulan bi atmaca gibi rahatladım ilkin. sonra kanatlarım taşıyamadı hayata acıkmış ruhumu. parmaklıklar arasında hamlamışım, anladım ve ağladım.

tekrar yürümeye başladım ufak ufak, arada yükselip olduğum yere düşmelere de. en azından ormandayım, güneş ya da yağmur farketmez, göğe doğru on santim yükselmek bile iyi.

canım çok yandı, ağır yaralıydım. kanadım, kabuk bağladım, iyileştim, biraz izi kaldı.
kanatlarım gürleşti zamanla. kendimi gagalamaktan vazgeçtim ve ormanı seyrettim bi süre.
acının anlara hapis olduğunu biliyorum, asıl halledilmesi gereken iz meselesidir.
içimden çıkan cesedi, şimdi ait olmadığım bi dört duvar arasında defnettim. o dev irin kurudu.
izleri kabullenip, yeni şekille barışmak, her geçen gün daha uzun süre kanat çırpmak. artık var olan işim gücüm bu. 

-n

29 Haziran 2009 Pazartesi

kpk


24 Mayıs 2009 Pazar

hello